Home » İngiltere’de Soğuk Terler Döktüren Mülakat Süreci

İngiltere’de Soğuk Terler Döktüren Mülakat Süreci

İngiltere'de Mühendislik Mülakat Soruları

Yurt dışında yaşamak, belirli bir süre de olsa bu tecrübeyi tatmak isteyenler: bu yazımız tam size göre! Yurt dışında yaşamak istediğiniz için iş aramaya başladınız ama hiç yurt dışı iş mülakatı tecrübeniz yok mu? Sizin için İngiltere Londra’da 5 saatten uzun süren 2. aşama teknik mülakatımı tüm detaylarıyla paylaşıyorum. İngiltere’nin kalbi Londra’da iş imkanı arayanlar: okumaya başlamadan kahvenizi alıp gelin! 

Yazının başında bu yola çıkan herkese bolca sabır diliyorum. Gerçekten meşakkatli ve bence psikolojik açıdan yıpratıcı bir süreç. Böyle bir karar aldıysanız olabildiğince kararlı olmak pes etmemek gerekiyor. Çevremde bir yıl boyunca haftada 2 – 3 kere farklı şirketlerin mülakatına girmiş insanlar tanıyorum.  İnanın en sonunda mutlu edecek bir sonuç elde ediliyor.

Mülakata girdiğim yer mühendislik alanında çalışan hem seri hem de custom dizayn üretim yapan bir firma. Görüştüğüm pozisyon ise uzman tasarım mühendisi pozisyonu. Bu yazıdaki anlatım İngiltere Londra’daki bir firmanın 2. aşama teknik mülakatına ait tecrübelerimdir. Bu aşamadan sonra iş teklifi geldi.

1. Aşama Mülakat Soruları

Microsoft Teams üzerinden 1 saat süren bir mülakat oldu. Genel olarak yaptığım işler konuşuldu, özgeçmişimde yazdığım işleri anlattım. Kariyer hayatım boyunca karşılaştığım problemleri sordular. Bu problemler hem teknik anlamda karşılaştığım problemler hem de insan ilişkilerinde karşılaştığım problemlerdi.  Neden orada çalışmak istediğimi ve neden seni işe almalıyız gibi klasik sorular da soruldu.
 
Ayrıca firmaya yönelik sorular sordular. Örnegin firmaya ait hangi ürünleri biliyorsun? Bunlardan birini daha önce kullandın mı? tadında sorulardı.
Bu mulakatta aslinda 2. asamaya gectigimi anlamistim. Çünkü genel hava hep pozitifti. Açıkçası Birleşik Krallık’ta girdiğim en iyi geçen mülakatımdı.  

2. Aşama Mülakata Davet

Yaklaşık 2 hafta sonra insan kaynaklarından aldığım bir telefon ile 2. aşama mülakata davet edildim. Bu mülakatı yüz yüze yapmak istediklerini söylediler. Ancak ben İnverness İskocya’da ikamet ediyorum ve şirket Londra’da. Ama mülakat için uçak biletimi kendilerinin alacağını söyledi ve benden uygun bir zaman söylememi talep etti. Bir sonraki hafta persembe günü için anlaştık. 2. aşama mülakata hazırlanmam için 1 haftadan daha az bir zamanım vardı.
 
Aradaki süre zarfında sürekli internet sitelerinden geliştirdikleri ürünlere yönelik data sheetleri inceliyip, sistemlerin calışma prensiplerini öğrenmeye calışıyordum.
 
Bu arada insan kaynaklarına mülakatin iceriğini sormama rağmen bu soruma bir cevap alamadım. Hatta ne kadar süreceğini dahi öğrenemedim. Bu sebeple Londra’ya Okan ve minik kaşif ile birlikte gitmeye karar verdik (!) çünkü 1 – 1.5 saat kadar sonra mülakattan çıkacaktım ve biz Londra’da vakit geçirecektik. Tam bir hayaller hayatlar oldu😆

2. Aşama Mülakat İçin Sunum

Mülakata 2 gün kala insan kaynakları yaptığım işlere yönelik bir sunum hazırlamamı istedi. Daha önce söylemesi gerektiğinin farkındaydı ancak sadece bu durum için özür diledi. Belki de bunların hepsi bir stratejiydi… Hiç emin değilim.

2 gün içinde 27 sayfalık bir sunum hazırladım ancak düşündüğümden çok daha fazla vakit aldı. Sunum içeriğim özetle profesyonel kariyer hayatımda neler yaptığımı içeriyordu. Ancak hiç bir detayı unutmamak için ya da sordukları sorular karsısında afallamamak için gelebilecek her soruyu düşünerek, bunlara cevap verecek şekilde hazırlamaya çalıştım sunumumu. Maalesef bir kere bile sunumun üzerinden geçmeye vaktim kalmadı.
 
Mülakattan iki onceki gece 3-4 saat uyku uyudum ve sonraki gece ise 1 saat bile uyumadım. Bu şekilde uykusuz mülakata gitmek direkt 1 hatta 2 – 0 geriden başlamanıza sebep olur tecrübeyle sabit. Sabah 5’te uçağa gitmek için yola çıktık.
 
DİP NOT: Burada da öyle bir durum yaşadık ki yani stres üstüne stres! Havalanına gelince Toprak’ın ayakkabılarını evde unuttuğumuzu fark ettik. Ucağın kalkmasına çok bir zaman kalmamasına rağmen Okan tekrar eve dönmeye karar verdi. Yarı yolda yetişemeyecegimizi anlayınca da geri havaalanına dönmeye karar verdik… Minik kasif ayakkabasız bir süre idare etmek zorunda kaldı özetle😆

Uçağa bindik çok şükür. Yolculuk boyunca sunum iceriğime calışmaya calışıyorum ama gözlerim kapanıyor ve bir yandan da Toprak’ı uçakta oyalamaya calışıyoruz.

Kesinlikle daha gitmeden çok yorulduğumu hissediyordum. Ağlamak istiyorum, geri dönmek istiyorum. Korkuyorum da kısacası ayaklarım geri geri gidiyor. 

Londra’da havaalanına indikten sonra bir kahve bir tost bir miktar kendime gelmeme yardımcı oldu.

Kac tane tren metro değiştirdiğimizi hatırlamıyorum. Sonunda mülakata gireceğim şirkete gelmiştim! Saat 11:00(Bu arada Okan’da Toprak’a ayakkabı arıyor)

5 Saat Süren İkinci Aşama Teknik Mülakat Süreci

İnsan kaynaklarından mülakatıma giren kişi karşıladı ve toplantı odasına aldı beni. Yolculuktan vs. sohbet ettikten sonra bana mülakat programını gösterdi. TAM 5 SAAT! İNANAMADIM!
Kendisine açıkça söyledim; ”böyle bir program beklemiyordum ve bu sebeple biz eşimle cocuğumla geldik çünkü Londra’da bir miktar zaman geçirmek istedik”. Sonra eşime haber vermem gerektiğini söyledim. Kadın da gerçekten çok sasırmıştı (umarım bu programı bana atmadığına yönelik bir miktar pişmanlık hissetmiştir!).
 
Sonrasında birlikte ofisleri gezdik İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanı ile tanıştım. Kendisi bana üretim ve ölçüm laboratuvarlarına yönelik güvenlik önlemlerini içeren sunum yaptı. Ve sonrasında bana koruyucu laboratuvar ekipmanları sağladılar ve teknik ekiple laboratuvar altyapısını gezdik. Bu noktada artık mülakatımın başladığını hissediyordum. Altyapı gezimiz sırasında üretilen sistemlerden, üretim ve ölçüm tekniklerinden sohbet ettik.
 
Laboratuvar gezimiz sonrası öğle arası vakti geldi ve ben 15 dk’lığına şirketten ayrıldım. Okan ve Toprak ile buluştuk, ben ayaküstü bişeyler yiyerek (bknz. fotoğraf) tekrar firmaya döndüm. (Bu arada Okan Toprak’a ayakkabı almış) Saat 12:30
Saat 13’e kadar teknik ekipteki insanlarla tanıştım.
 
Ve artık benim sunumumu yapma zamanım gelmişti!
Açıkça söyleyebilirim ki hayatımda yaptığım en kötü sunumdu! 
Öyle yorgunum ki kafam düzgün çalışmıyor, gözlerim yanıyor. Üstüne bir de  sunum esnasında bir çok problemle karsılaştım. Sunuma koyduğum resimlerin %80’i açılmıyordu, yerlerinde kocaman kırmızı bir çarpı vardı❌. Farklı yöntemler denedik hep sorun devam etti. En son pdf dosyası şeklinde açtım ancak bu durumda da animasyonlu eklediğim tüm resimler üst üste cakışmıştı ve düzgün gözükmüyordu. Bütün bu stresler de üzerine gelince ben sunumda KONUŞAMADIM. EVET INGILIZCE KONUŞAMADIM. Bir baktım TÜRKÇE ANLATIYORUM ve bunu adamların yüzündeki ifadeyi fark edene kadar anlamadım. Öyle boş bakıyorlardı ki. Sunum sonunda inşaa ettiğim bütün pozitif algı yıkılmıştı. Emindim. 
 
Sunum esnasında da baya bir soru geldi. Örnegin bir duruma / gelişmeye karar verirken izledigim yollar neler? Neden çözüm olarak onu seçtim?
Müşteriden yeni bir iş (teknik) geldi. Bunu kabul etmeden önce yaptığın calışmalar neler? Dikkat edeceğin faktörler neler? 
Ayrıca sunumda yer alan teknik konular hakkında da teknik sorular soruldu.
Üretiminin yapılamayacağı alt ekipmanların nerelerden tedarik edilebilecegini de sordular (bu soruyu kendi isinize gore uyarlayabilirsiniz belki ben teknik detay vermiyorum ancak piyasa arastırması da yapmakta fayda var) 
 
Sunum sonrası mülakati erken bitirebileceklerini de söylediler. O kadar benden umut kesilmisti yani😅

Şansımın Döndüğü An

Ancak sonrasında ben kendi geliştirdikleri sistemlerle ilgili sorular sormaya başladım. Bu sorular karşısında teknik ekibin heyecanlandığını farkettim. Hatta bir tanesi tahtaya geçip çizim yaparak göstermeye başladı.
Bu nokta mülakatın seyirini komple değiştirdi diyebilirim. Bundan sonra bir miktar teknik sohbet ettikten sonra elime daha önce hiç görmediğim, o firma tarafından geliştirilen bir sistem verildi. Sistemin genel yapısı anlatıldıktan sonra bu sistemi geliştirmek için neler yaparım onu sordular. Ayrıca sistemin ne işe yaradığını da tahmin etmemi istediler. 
Ek olarak bir sınav kağıdı gibi kağıt geldi üzerinde sisteme yönelik çeşitli sorular vardı. Onları da cevaplamamı istediler.
 
Bütün bunlar için bana yarım saat vakit verildi. Toplantı odasında yarım saat boyunca sınav kağıdımı doldurmaya basladım. İlk an resmen yazacak hiç bir şey bulamadım, aklıma hiç bir şey gelmiyordu. Kendimi motive etmeye başladım hadi Ceyda sen yaparsın diyorum sürekli içimden ama ağlama hissi de peşimi bırakmıyor. Kendi bildiğim sistemleri düşünerek bir şeyler yazmaya başlayınca devamı da geldi. Yarım saat sonunda yeniden toplantı odasına geldiler ve görüşlerimi anlattım. O anda doğru yolda ilerlediğimi anlamıştım. Birlikte güzel bir beyin fırtınası yaptık diyebilirim. 
 
Erken bitirmeyi düşündükleri mülakat planlanan saatten de geç bitti. 
 
Mülakat sonunda bir başka firmadan da teklif aldığımı, kararımı bir hafta içinde vermem gerektiğini söyledim. Onlar da kararlarını bir sonraki hafta bildireceklerini söylediler. 
 
Hayatımın en farklı, stresli, keyifli, yorucu tecrübesiydi.

Peki ya sonuç?

Bir hafta sonra bildiriceklerini söyledikleri kararı hemen ertesi gün bildirdiler. Ve işi kapmıştım.
Ancak malesef ki kariyerim için çok güzel firsat olsa da başka sebeplerden ötürü çok çok üzülürek diğer teklifi kabul etmek zorunda kaldım.
 
Suan bu yazıyı yazarken bile içimde çok fazla hüzün var.. Çalışmayı istediğim, keyif alacağıma emin olduğum bir firmaydı ve üzülerek hayır dedim.
 
Umarım yazım, benim serüvenim sizlere hem yardımcı hem de ilham olmuştur.
 
Gelişmeler ve merak ettikleriniz için instagramdan takip edebilirsiniz.

There are 2 comments

  1. Allahım emeklerimizin karşılığını fazlasıyla versin Hayat hep iyi bereketli yollar çıkarsın

  2. Sizi kocaman alkışlıyorum, umarim aldiginiz her karar iyikilerle dolu olur 🌸

Comments are closed.